9 Aralık 2016 Cuma

NİKOS KAZANCAKİS - ZORBA

Hayatımda okuduğumda beni derinden etkileyen az kitap vardır. Zorba da bu kitaplardan biri oldu. Bitlis'te görev yaptığım zaman ev arkadaşım olan Melek (Şimdi malesef mekansal uzaklıktayız, kalplerimiz hala bir) bir gün bana mesaj attı. Hemen gidip Zorba'yı alıyorsun ve okuyorsun dedi. Melekciğimin zevklerine güvenirim. Hemen gidip aldım ve okudum.

Kitabı kısaca özetlersek; anlatıcımız okumayı çok seven 30'larında bir adam. Babadan kalma arazisinde Linyit çıkarmak için Girit'e gider. Vapura binmek için beklerken orta yaşın üzerindeki Aleksi Zorba ile tanışır. Kendisiyle taban tabana zıt olan bu adamı yanına alır ve hikaye böylece başlar. Gündüzleri Linyit ocağı ile ilgilenirken akşamları da uzun uzun sohbet ederler. Yazar için bu olağanüstü bir deneyim olur. Zamanla Aleksi Zorba'nın felsefesinden etkilenir. Onun özgür yaşamı kendisini cezbeder. Zorba her türlü tutsaklıktan ve tutkudan kendini özgürleştirmiş bir bilgedir aslında.

Kitap aralarından altını çizdiğim bazı şeyleri paylaşırsam sanırım kitap sizler için daha anlaşılır olacaktır.

"Yedi kat göklere, yedi kat yerlere sığmayan Tanrı'nın mekanı insan kalbidir. Bu fani alemde her çılgınlığı yap, sadece onu kırma."

"Bir zamanlar diyordum ki bu Türktür, bu Bulgardır, Bu Yunandır. Ben vatan için öyle şeyler yaptım ki patron, tüylerin ürperir; adam kestim, çaldım, köyler yaktım, kadınların ırzına geçtim, evler yağma ettim. Neden? Çünkü bunlar Bulgarmış ya da bilmem neymiş. Şimdi kendi kendime sık sık şunu diyorum. Hay kahrolasıca pis herif, hay yok olası aptal. Yeni akıllandım, artık insanlara bakıp şöyle demekteyim, bu iyi adamdır, şu kötü...."

"Dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir bilir misin? Yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. Sonuna kadar git be insan, avare et ve korkma. Tanrı baş şeytandan çok yarım şeytandan iğrenir."

Artık dünküleri hatırlamaktan yarınkileri istemekten vazgeçtim; şimdi şuanda ne oluyor o ilgilendiriyor beni. "Şimdi ne yapıyorsun Zorba?" diyorum, "Uyuyorum." diyor. "İyi uyu öyleyse." "Şimdi ne yapıyorsun Zorba?" diyorum. "Bir kadına sarılıyorum" diyor. "İyi sarıl öyleyse Zorba, hepsini unut, dünyada başka bir şey yok, yalnız o ve sen viraaaa"

"Mutluluğun, basit ve açık bir şey olup, bir bardak şarap, bir kestane, kendi halinde bir mangalcık ve denizin uğultusundan başka bir şey olmadığına aklım yattı. Yalnız bütün bunların mutluluk olduğunu insanın anlayabilmesi için basit ve açık bir kalbe sahip olması gerekiyordu."

"Özgür değilsin. Senin bağlı bulunduğun ip öbür insanlarınkinden daha uzun. Hepsi bu kadar."

Kitapta bol bol Türklerden de bahsediyor.

Ayrıca 1964 yılında filme çekilmiş ve sıkı durun filmde Anthony Quenn Zorba rolünde. Kitabını okuduktan sonra hemen filmini de izledim. Kesinlikle öncelikle kitabını okumanızı ardından da filmini izlemenizi tavsiye ederim. Hele son sahnedeki Zorba'nın Sirtakisi için bile izlenmeye değer. Zorba rolündeki Anthony Quenn'in mahçup gülüşünün sebebini kitabını okuduktan sonra çok net anlayabilirsiniz. Ben burada o videoyu da paylaşıyorum.




3 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Hiç bir şey ummuyorum, hiç birşeyden korkmuyorum.. Ben özgürüm..
    😍😘

    YanıtlaSil
  3. Merhaba :) Blogunuzu yeni keşfettim ve hemen takibe aldım. Sizi de bloguma beklerim http://www.nurundelidolublogu.tk Sevgiler..

    YanıtlaSil