24 Nisan 2012 Salı

GÜLLERİN EFENDİSİNE



Ben yazdım hep, hem burada hem başka yerlerde. Sana hiç yazmadım şimdiye kadar belki de yazamadım. Yazdıklarımda daha önemsiz değildin tabii ki, benim yazacaklarım önemsiz kalacaktı senin varlığının yanında. Sen ki Allah'ın en sevdiği kulu, alemlere rahmet, sen ki bu dünyanın varlığının sebebi; ne yazsam eksik kalacaktı. Şimdi bi cesaret dedim, ateşe su taşıyan karınca misali safım belli olsun diye geçtim bilgisayar başına. En samimi duygularımı yazıya dökmek için.

Ben de seni görmeden seven, sana tabii olan, bununla gurur duyan ümmetinden zavallı aciz bir kulum. Seni görmeden seven yüzlercesine eğitim veren bir öğretmenim. Bu Kutlu Haftayı, senin şefaatini kazanmak için ibadetlerle geçiren muazzam bir toplulukta bir noktayım. Ey Güllerin Efendisi seni görmeden bu kadar çok seven bizler seni görebilseydik ne yapardık. Yapılan ibadetler sana ulaştı mı? Haberdar mısın bu kadar sevildiğinden? Adın her anıldığında getirdiğimiz Salavatları duyuyor musun? Ne düşünüyorsun şimdi, sana layık bir ümmet miyiz biz? Her tarafımız sarılıyken küfürle, haramla, ihanetle, yalanla, şirkle ; en sevilenin sevdiğinin şefaatini kazanma çabamızı başarılı buluyor musun?

Yetmez değil mi? Biz şanssız kullarız, o kadar şey var ki bizi senden ayrı tutan. Birine takılmazsan diğerine mutlaka takılıyorsun. Ey Alemlere rahmet olan Efendim, sen bizim azımızı çok say. Allah'ın rızasını kazanmamız zorken senin de şefaatin olmazsa biz ne yaparız? İlle de ümmetim diyen sana güvenip açıyoruz ellerimizi ; bizi senden mahrum bırakma....

Es-salatu vesselamu aleyke ya Habiballah
Es-salatu vesselamu aleyke ya Nebi Allah

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder